Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah âhireti kazanmanızı ister.(Enfâl: 67) Dünya hayatının müddeti kısa ve lezzeti de geçici old...
Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah âhireti kazanmanızı ister.(Enfâl: 67)
Dünya hayatının müddeti kısa ve lezzeti de geçici olduğu için, bir aldanma ve oyalanmadan başka bir şey değildir. Akıllı kimsenin dünyaya aldanmaması, dünya sevgisine aşırı derecede kapılmaması gerekir. Serap gibi parıldar, bulut gibi geçer gider.
Bir gün Îsâ aleyhisselâm, havarileriyle birlikte giderken bir köye geldiler. Bir de baktılar ki, köyün ortasında bütün köylüler ölmüş. Hiç canlı yok. Îsâ aleyhisselâm demiş ki, bu bir gazabı ilâhîdir. Eğer hastalık olsa, bunlar tek tek ölürlerdi. Mâdem toptan öldüler, buraya bir musibet gelmiş. Dediler ki, yâ Nebiyallah, sen ölüleri bi iznillah dirilten bir nebisin, çağır birini de, sor bakalım ne yapmışlar. Tamam dedi, ey mevta gel buraya. Kalktı adam geldi. Otur bakalım. Dedi bu ne hâl? Dedi ki ya Nebiyallah, bu köy çok takva ehli, çok dindar, çok iyi ahlâk sahibi bir köydü. Sonra bizim kalbimiz dünyaya yöneldi. Namazı terk ettik, orucu terk ettik, aklına ne gelirse hepsini bıraktık, yalnız parayı düşündük. Ve ektik biçtik, seninki daha çok, benimki daha çok, seninki daha fazla, benimki daha fazla, ne Allah kelâmı var, ne Peygamber. Ahireti unuttuk, Allah'ı unuttuk, peygamberi unuttuk, seni de unuttuk. Sonra? Hepimiz eğlenmek için, oynaşmak için buraya toplandık. Bir musibet geldi, hepimiz öldük. İşte Cenâb-ı Peygamber aleyhisselâm buyurdu ki, ahiret nimetini bırakıp da dünyaya tapanların, dünyadaki sonu bu. Ahirette hele! Onun için, Allah korusun, müminin tarifi şu olmalıdır:
Kalbiyle ahirette, vücuduyla dünyada olmalıdır. Kalıbının dünyadan ayrılması uygun değil, çünkü çalışmak da bir ibadettir, ama kalbi Allah demelidir. Kalbi, haram mı helal mi? demelidir. Kalbi ahiret demelidir. Çünkü ahiret bâkî, dünya fani. Bugün var, yarın yok. Neyin varsa hepsi biter.
Bir niyet ile bütün dünya çalışmaları ahiret olur. Çünkü bu dünya fani, yok olacak. Allah-ü teâlâ bizi niye dünyaya gönderdi o zaman? Sırf bir maksatla, o da şu: Ed dünya, mezraet-ül âhireh. Ey kullarım, ben sizi, dünyaya ahiretinizi kazanmanız için gönderiyorum. Dünya, bir tarladır. Verdiğim tohumu ekin, bire yedi yüz alın. Ama o tohumu yemeyin. O insanın sağlığıdır, ilmidir, her türlü inancıdır, her türlü güzel ahlâkıdır.
Kaynak: Aşır Baş
YORUMLAR